Arsayı ilk ziyaretimizden itibaren, seçkin ve ahenkli tasarımı ve çevresindeki doğanın eşsiz güzelliğine mükemmel uyumu ile dikkat çeken ve fark yaratan bir yaşam alanı yaratma ihtiyacı hissettik.
Son kullanıcının gereksinimlerini merkeze koyan, doğal kaynakları sürdürülebilir mimari amaçlı değerlendiren ve kültürel kökenimizden gelen ilhamı yerel öğelerle birleştiren özgün tasarım sürecimizi uygulayarak yola koyulduk.
Sonuç olarak üç ayrı binadan oluşan, kusursuz konumu ile çevredeki doğal güzelliğe en iyi şekilde odaklanılmasını sağlayan ve güneş ile havayı en doğru şekilde değerlendiren bir yaşam alanı ortaya çıktı.
Asimetrik cumbalar ile tasarlanan bina cepheleri dikkat çekici ve fark yaratan bir görüntü yarattı. Bu teknik çözüm aynı zamanda doğal ışık, yüksek konfor ve enerji tasarrufu elde edebilmemizi de sağladı. Buna ek olarak, vadiye dönük belirgin üçgen şekilli cumba pencereleri sayesinde bina sakinlerinin özel hayatının çevre muhitlerin görüş alanından korunması temin edildi.
Bej rengi taş ve ahsap materyallerin titiz seçiminde, ormanlarla çevrili binaların doğanın eşsiz güzelliğine mükemmel bir uyum sergilemeleri amaçlandı.
Massimo Roj
CEO, Progetto CMR